Hakkımda

“Girişimci, Studio Billion kurucu ortak, R25 rider, yazılımcı, aksiyon sevdalısı, DIY maker, hızlı yaşayıp hızlı ölüme meraklı”

Selamlar ben Eşref.

Şimdi sizlere bayağa uzun ve aklımda kalan en ince detaylara kadar hayat hikayemi anlatacağım.

Doğum, Yaşam ve Köken

1999 Diyarbakır Sur doğumlu, annem Silvan’ın Türkçe Çukurkaynak (Kürtçe ismiyle Çewkiya?) isimli bir köyünden, babam ise Diyarbakır merkezde yaşayan insanlarmış. Geleneksel Doğulu bir aile yapısına sahibim. Bayramları genel aileyle toplanıp birlikte zaman geçiririz. Hayatımın Lise dönemine kadar olan kısmını Diyarbakır’da geçirdim.

İlk Merak


İlk bilgisayar merakım ağabeyim aracılığıyla oldu aslında. Ben henüz anasınıfındayken, ağabeyim Counter Strike 1.5 oynardı, ben de izlerdim. Ortaokul dönemleri diye hatırlıyorum, Counter Strike da H ye basınca açılan Command Menü’yü kendi isteğimce düzenleyerek giriştim. Farkında olmadan notasyon sistemiyle tanıştım. Sonra kuzenlerimle açtığımız sunucumuzda yardımcı pluginler, oyun modları derken biraz oyun ve yazılım kısımlarına giriş yapmış oldum.

Örnek Alınan/Gözlemlenen İşletme, Temel


Henüz ortaokulda iken (bizim ailede evde boş oturmak yasaktı, şirkete gidip çalışmamız gerekirdi 🙂 ) aile işyerine gidip bilgisayarlara istenen programları kurar, muhasebe sistemlerini, depo yönetimlerini, personel yönetimini, insana nasıl davranılır ve davranılmazı öğrenirdim. En önemlisi güvenlik teknolojileri, elektrik ve elektronik bilgisi, havya kullanımı, kablo yapısı, direnç renkleri ve tolerans, AC DC akım gibi kavramlarla hem babam hem de aile işyerinde sayesinde çok erken yaşlarda öğrendim. Günümüzdeki donanım yetkinliğimin temeli buradan gelmekte zira 🙂

İlk Yazılım


8.sınıfta henüz Diyarbakır’da iken C# a ilk ciddi adımımı attım. Herkes gibi Console Application’ları üzerinden girdim fakat algoritmik düşünce, karar yapıları, operatör tipleri gibi durumları idrak etmek benim için kolay bir durumdu. Dolayısıyla günün sonuda siyah bir ekran gördüğüm için hızlıca sıkıldım ve çıktıyı direkt olarak görebileceğim daha işe yarar bir şeye geçmek istedim. Akabinde Windows Forms geldi. Başlangıç projesi olarak hesap makinesi, at yarışı, ekran koruyucusu, keylogger, async network chat programı, otomasyonlar, şifreleme sistemleri, URL bazlı veri çekme işlemleri (site scrapper), DLL injectionlar, OleDB, Access veritabanı bağlantıları, CSV, JSON, XML gibi notasyonlar derken proje bazlı, tamamen kendimi geliştirmek için 200 den fazla proje geliştirdim. C# geliştirdiğim süreç boyunca aslında birden çok yazılım dilini tümleşik olarak kullandım. Yani hayatımın bir dönemimde gömülü sistemlere merak salmış ve MicroC diliyle mikroçip tasarlarken, HC-05 Bluetooth modülümü yine C# kullanarak, o zamanlar Xamarin ile Android & iOS a uygulama çıkıp mobilden kontrollü yapılar geliştiriyordum. Amaç proje yapmak ve olabildiğince çok alana sıçramak oldu benim için. (İleriki tüm süreç boyunca birden çok yazılım dili ve yetkinliği aynı anda ve birbirleri ile bütünleşik şekilde kullanmaya, sınırları zorlamaya devam etmiştim.)

Şehir Değişikliği, Yeni Fırsatlar


Daha sonra hayat şartları gereğince ben, ablam ve annem olarak ağabeyimin bizden önce gittiği İstanbul’a temelli olarak taşındık. Ağabeyim Ayazağa’da Beykent Üniversitesi’nde Bilgisayar Mühendisliği okuyordu o dönem. Benim açımdan ise, taşındığımız Fatih Karagümrük’te 4 yıl boyunca yaşadığım süreç girişimciliğe ilk adımımı atmamı sağlamak için doğru ortamı bana sağladı. Gerçek şu ki; girişimcilik için ne yazık ki çevre koşulları çok etkili.

Lise Hayatı ve Kurucu Ortaklar ile Tanışma

Liseyi Okyanus Koleji Fatih Kampüsünde okudum. 4 yıl boyunca, saygıdeğer okul müdürüm Fuat Aydın‘ın da bana inanması üzerine, tanıdığı imtiyazlar sayesinde sürekli olarak projeler geliştirdim. Bu 4 yıl çok önemli bir 4 yıl aslında. Zira burada kurucu ortak arkadaşlarımla tanıştım. Ümit Aparı ve Ömer Aslan. Lise 1 de, henüz çıtır öğrenci iken tahtada not defterinde HTML ile bir şeyler yazıyordum (aslında halen HTML yazan kimdi ve kim kimin yanına gitti Ömer ile hatırlayamadığımız bir anımızdır). Derken ara sıralardan Ömer (veya ben) geldi ve bu şekilde tanıştık. Sonraki sene yine Fuat hocamızın da ben ve Ömer, 3.bir arkadaş daha var yan sınıfta beraber projeler yapabilirsiniz güdüsüyle Ümit ile daha sıkı fıkı olduk ve 3’ümüz lise hayatımız boyunca derslerden olabildiğince kaçıp sürekli etkinliklere gider, sağda solda standlar açar, proje geliştirir, birincilik peşinde koşar olduk (bknz Twitter gönderisi). Bu dönem boyunca tek amacım üniversiteye geçtiğimde farklı alanlarda belirli bir seviyede olmaktı.

İlgilendiğim, uğraştığım, belirli bir seviyede olduğum alanları, ilgi alaka ve durumları çok abartmak istemiyorum aslında fakat biraz bahsetmek gerekirse, anahtar kelimeler olarak;

Yetkinlikler;

  • C# ile Unity Oyun Geliştirme
  • Java & Kotlin Android Studio üzerinden native Android Uygulama Geliştirme
  • Swift ile xCode üzerinden native iOS Uygulama Geliştirme (ekstra SwiftUI)
  • PHP ile API düzeyinde ihtiyacıma uygun proje ve sistemler üretebilme
  • MySQL (daha çok PHP ile), MongoDB & Redis (NodeJS tarafında geliştirdiğim projelerde) gibi veritabanı yapı ve dilleri
  • C# ile Windows Forms, Servis Hizmetleri, Otomasyon yapıları
  • Node.js (javascript), Socket.io üzerinden horizontal/vertical scalable bidirectional socket programları. Bunun yanı sıra HaProxy, Nginx, Load Balancerlar, Reverse Proxy altyapıları
  • After Effects ile VFX (görsel efekt), sadece eğlencesine 🙂 )
  • Unreal Engine ile başlangıç seviyesi oyun geliştirme
  • Arduino ve PIC Microcontroller ile donanım bazında gömülü sistemler. Proteus & Fritzing gibi simülasyon programları da dahil olmak üzere, ilk tercih breadboardsuz fiziki olarak devre tasarımı 🙂 )
  • Cinema 4D & SketchUp (artık yaşamasa bile) katı modelleme ağırlıklı olmak üzere, orta seviye modelleme
  • Linux (Backtrack, Kali), sanal makine (Oracle & VirtualBox & Amazon EC2) kullanımları. Pentesting düzeyinde kendi kurduğum sistemlerin güvenliğini sağlayabilecek, veya çevremdeki sistemlerin güvenliğini test edebilecek düzeyde hacking(?) bilgisi (Güncel CVE takipçisi, Capture the Flag yarışmalarını ağzı açık izleyen 🙂 )
  • Kesinlikle HTML & CSS & PHP & Jquery gibi dillerde frontend tasarım yapamayan (zira bootstrap ve CSS eksik olduğum zayıf noktalar)
  • Aile işinden dolayı aralıklı olarak yaptığım CCTV & IP kamera kurulumları, Raid sunucu kurulumları (genellikle ilçe giriş çıkışlarındaki PTZ[plaka tanıma sistemleri], KGYS (yeni ismiyle Mobese) sistemlerinin polis karakollarındaki bağlantısında, Türkiye’nin dört bir yanında uzaktan yardım veya karakolda çay içerek 🙂 )
  • Tersine mühendislik için .NET veya assembly bazında tracking (IDA Freeware, Ghidra)
  • Az derecede MEL (Maya scripting)
  • Az derecede Python (üniversitelerin verdiği basit bitirme tezi derecesi basit arkadaşlar evet, Blenderda Python ile plugin yazabiliyorum, Python ile Trello botu yazıp şirketim için bi CV otomasyon sistemi kurabiliyorum ve inanın bu derece basit…)

Sadece ilgilendiğim, programlarını kurduğum, iyi bir seviyede olmadığım veya aksine hiç yapamadığım konular, teknolojiler, programlar, sistemler, kütüphaneler ve yapılar bulunmakta tabii ki.

Bunlara örnek vermek gerekirse ise;

  • Objective C: Hiç detaylı olarak öğrenip deneyimlemek için doğru ve yeterli zamanı bulamadım, direkt Swift ile başlamıştım. Daha temeli öğrenmek isterdim
  • React Native: Henüz stabil değilken denemiştim, aradan bir kaç yıl geçti Flutter geldi onu kullandım fakat React Native hep içimde ukte kaldı.
  • Bootstrap, CSS, jQuery, PHP Frameworkleri (Laravel, Symfony) : Web tarafında güçlü olmadığımı düşündüğümden özellikle Frameworkleri hiç deneyimlemedim bile
  • Angular.js, Vue.js, Electron.js
  • Bash ve Powershell: Kapsamlı olarak Terminal dillerinde hep bi eksikliğim olduğunu hissettim…
  • Javascript: Genel itibariyle rahat ve hızlı yazabildiğim bir dil değil aslında. İstenen projeyi her halükarda yapıp ihtiyacımı karşılayabiliyorum fakat iyi olduğum söylenemez diye düşünüyorum

Kişisel Gelişim

Ben Ömer ve Ümit ile oyun tarafında ilk projemize başlamadan önce, TR Soft adı altında simülasyon oyunları geliştirdiğim, 15 ten fazla oyunu yayınlamış, 400.00 indirme, 600.000 indirme, 160.000 indirme gibi seviyelere tek başıma gelmiştim. Bu bahsettiğim dönem 2014-15 civarları. Halihazırda bir lise öğrencisi olarak ayda ortalama 800-1300 TL gibi bir para kazanıyordum. Bu paranın ortalama 200’üyle her ay kendim için Karaköy Selanik Pasajı’nda Arduino için modüller alır, internetten çeşitli şeyler sipariş verirdim. Geri kalanını ise kira yardımı için aileme bırakırdım.

İlk SB Projesi, Spin Warriors İstanbul

Aradan bir kaç yıl daha geçince, 2017’de Ömerin henüz lisedeyken arka sıralarda bulduğu Studio Billion ismi adı altında bir proje geliştirmek istedik. Studio Bilion’ın (bundan sonra SB olarak anacağım 🙂 ilk resmi projesi, Spin Warriors İstanbul. Biz bu proje ile ilk ay 200.bin, akabindeki aylarda 500.000 indirme gibi sayılara ulaştık.

İlk Sektör Tecrübesi; 45 Milyon Kişinin Oynadığı Oyunun Yazılım ve Live-ops Dönemi, Genetic Studios

O dönemlerde Türk oyun sektörü Facebook oyun grupları üzerinden ilerliyordu. Ömer’in bir gün Telegramdan bana attığı mesajla “Bak tam senlik bir iş” diyişi ve benim ciddiye almamam sadece 2 gün sürdü. 2 günün sonunda aynı ilan benim de karşıma çıkınca bi bakıyım dedim ve ilandaki tüm özellikleri karşıladığım için öylesine başvurdum. İstenen demo için 7 gün verilmişken takribi 3-4 saat içerisinde halledip göndermiştim. Sonuç olarak, Genetic Studios adı altında, henüz kurumsallaşmamış bir startup’ta uzaktan çalışmaya başladım. Şirkete girerken kurucular olan Yörük kardeşlere bir söylemde bulundum; “Benim de bir girişimim var, ve zamanı gelince sizden çıkmak ve kendi yolumda devam etmek isteyeceğim. Şayet bunu kabul ediyorsanız işe başlayalım”. O dönemde Genetic Studios’un bir oyunu vardı. Ben ise yeni projenin tek yazılımcısı olarak işe koyuldum. Projenin sıfırdan oluşturumundan yayınına, live-ops’una kadar kaldığım süreç boyunca bugün bile çok ciddi bir sayı olan 45.000.000 (45 Milyon) kullanıcılara, aktif milyonlarca kullanıcılara sahiptik. Analitik toolunda dünya haritasında her saniye dünyanın dört bir yanında yanıp sönen, oyuna giren kullanıcıları izliyor, alpha-beta testleri yapıyor, trailerlar çekiyor, oylama sistemleri, sosyal etkileşimler için oyun içinden ekran görüntüsü çekim yarışmaları, eğitici içerikler ile oyunu dolduruyor ve güzelleştiriyorduk. Real Car Parknig 2: Driving School isimli projeyi başarılı bir şekilde yayınlamış ve devam ettiriyorduk. (Hatta hiç unutmam, bir gün bir sistemde hata yaptığım için Firebasede kota limitini sömürüp canlıya alınan bir versiyonda Firebase Database’e ulaşırken fazladan bir query girdiğim için 3 gün boyunca günde $3.000 faturalandırılmasına ve zarar görmesine sebep olmuştum şirketin. Neyseki iyi karşılandı ve bana bir şey olmadı 🙂 Bir ara PHP ile veritabanı ve sağlam bir scalinge sahip hostinge almıştık hatta ah eski günler challengelar…)

Şu anda oyun bazı durumlardan dolayı yayından kaldırıldı, Genetic Studios ise kurucuları sektör değişiklik isteği ve çeşitli sebeplerden dolayı kalıcı olarak kapatıldı. Fakat bugün dahi bu tecrübelere ulaşmak paha biçilemezken henüz ilk iş tecrübemde böyle ciddi görevlerimin, sorumluluklarımın ve etkimin olması benim için mükemmeldi.

Kuluçka Merkezine Giriş; Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi (BTM)

Bu süreç içinde bir tanışıklık ve girişimciliğe ilk adım atışımı gerçekleştirdim. Genetic Studios’da çalıştığım ilk ayların sonunda bir gün website adreslerini inceledikten sonra reel olarak yanlarında çalışmak istediğimi söyledim. Adreslerine bakınca Eminönü’nde sahil kenarı, sahil manzaralı güzel bir bina olduğunu gördüm. Burada Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi (bundan sonra BTM olarak anacağım) ile tanıştım.

Tekrar zamanı ileriye sarıp Genetic’ten çıkış zamanıma geliyorum; bu süreç içinde çocuklara, yani Ömer ve Ümit’e “Beyler şöyle bir yer var, biz de girişimci olarak girip burada eğitimler alıp projemizi geliştirebiliriz. Wifi, iMac, çalışma ortamı vs çokça şey sağlanıyor” demiştim. Günün sonunda Genetic’ten iyi bir şekilde çıkıp Ömer ve Ümit’le BTM ye başvurduk. 2018 Mayıs gibi, o döneme kadar sürekli sabahlara kadar Skype kullanarak geçirdiğimiz zamanları bu dönemden sonra artık liseden sonra çıkıp, yemeğimizi evlerimizde yiyip BTM Eminönü’nde buluşup sabahlayarak geçirir olduk.

Bundan sonraki süreç boyunca, 2018 Kasım’a kadar geçen her gün BTM de en aktif girişimci olarak, sürekli sabahlayan, gündelik işlerimiz (üniversite, staj vs) bittiği gibi tekrar Cevahir AVM önünde buluşup beraber Fulya yokuşlarından inip çalıştığımız sıkı bir disiplin, eğitim, geliştirme döneminden oluşuyor. Bu süreç içinde ben İstanbul Üniversitesi’ndeki öğrenimim için stajımı General Mobile da Android Uygulama Geliştirme departmanında Kotlin dili üzerinde General Mobile Not Defteri uygulamasını yaparak, kernel Android OS’unu derlemeyi öğrenerek, Google ve Android ilişkilerini temelden öğrenerek mobil telefonların SIM modüllerine kadar çalışma prensiplerini yerinde öğrendim. Stajdan 6:30 gibi çıkıp, Gayrettepeden Fulyaya kadar yürüyüp çocukların yanına katıldığım 1 ay içinde sadece bir kaç kez evime gittiğim zamanları hatırlıyorum (Hoş, 28.12.22 itibariyle bu hafta içerisinde de evime sadece 1 kere gidebildim, bu gerçek hem üzücü hem de hoş) General Mobile gibi üretici pozisyonundaki bir firmada dahi ulaşılan insan sayısını, etkiyi görünce bu değerler hoşuma gitmedi ve uygulama sektöründen ziyade kesinlikle oyun sektöründe kalınması gerektiğine canı gönülden inandım..

Yeni Proje; Kelime Avcıları

Spin Warriors’un etkisinden sonra mobil uygulama ve oyunun kodlanması tarafında ben, tasarım ve tüm sanat işlerinde Ömer ve sunucu, veritabanı ve internetle alakalı tüm durumlarda Ümit olmak üzere departmanlara ayrıldık ve yeni projemize başladık; Kelime Avcıları. Ortalama 8 ay gibi bir sürede, multiplayer, çok oyuncu durumunda sunucunun etkili ve performanslı çalışabileceği, arkadaşlarınla veya tek başına, internetli veya internetsiz oynanabilir, içerisinde avatar edinimleri, seviye sistemleri, dil değişimleri, sosyal hesap kayıt giriş ve ödülleri gibi full server authoritative yapıdaki mükemmeliyetçi davrandığımız proje çıktı.

İlk Yatırımcı Kontağı

Bunu geliştirirken BTM’ye verdiğimiz KPI’lar (key metrics, bir girişimin veya işin gelişimini ölçmek için toplanan ve analiz edilen raporlar) çeşitli yatırımcı ağlarıyla paylaşılmaktaydı. Biz de demodaylere (girişimini yatırım amacıyla sunduğun günler diye özetleyebiliriz) ve çeşitli ortamlara çıkmayıp bu hakkımızı henüz kullanmak istemediğimizi, önceliğimizin projeyi bitirmek olduğunu belirttik. Bizim bu söylemimiz KPI raporları ile birlikte parantez içinde; “Yatırım istemiyorlar” belirteciyle e-posta aracılığıyla gönderiliyor. O dönemde ise oyuna yatırım yapmak gibi bir durum söz konusu dahi değil. Ne Peak Games satışı, ne globaldeki üretim becerisi mevcut. Özellikle biz de pre-seed (tohum yatırım, henüz filizlenme aşamasında olan, şirketleşmemiş startupların aradığı öncü yatırım) aşamasında olduğumuz için çok zor. Günün sonunda bize bir mail gelir; toplantı yapmak istiyoruz. Haydi bakalım…

Yatırımcı; Tarvenn Yatırım ve Danışmanlık Hizmetleri A.Ş.

Tarvenn Ventures and Advisors adındaki bir özel sermayeli firma, bizlere ilgi duyduğunu ve tanışmak istediğini belirtir. Takvimler Kasım 2018’i gösteriyor. Biz yatırım istemiyorken, sadece işimizi yaptığımız ve disiplinimizi asla bozmadığımız, her adımda kendi bilgi birikimimize bir şeyler kattığımız ve kendilerinin belirttiği üzere liseden beri arkadaş oluşumuz (dolayısıyla güven faktörü) inceledikleri 1000 oyun girişimi içerisinden sadece bize, 3 ortaklı bir oluşuma yatırım yapma kararı almışlardı. Zira biz ilk toplantıya tabii ki her halükarda hazırlıklı, doğru sunumlarımızı hazırlayıp gitmiştik. Derken 2-3 toplantı sonra bir baktık ki YK (yönetim kurulu) önündeyiz. Yatırım miktarı ve isteği belli oldu.

Değerlendirme ve Karar Aşaması

Hayatımızın ilk fazının dönüm eşiği. Çocuklarla bir karar vermemiz gerekiyor. Atılacak adımın nereye varabileceğini bilmediğimiz için yapılması en mâkul şeyi yaptık. Adımımızın gidebileceği her senaryoyu çoktan bu adımlardan gitmiş kişilere, profillere, yani girişimci arkadaşlarımıza sorduk. Bu profiller; yatırım alan ve gelişen, yatırım alan ve batan, yatırımı reddeden ve büyüyen, yatırımı reddeden ve batan, yatırımcısıyla arası çok iyi olan, yatırımcısını tabiri caizse şeytan gibi gören kişilerden oluşuyordu. Hepsinden bir yorum istedik, onların süreçlerini hazımsadık. Günün sonunda bir avantaj dezavantaj tablomuz, SWOT analizimiz ve değer görülerimiz vardı.

Fedakarlıklar, sosyal hayatlarımız, ailemizle olan iletişimimiz, özel hayatlarımız, motivasyonumuz, oyunun sonunda hangi noktada olmak istediğimiz, pes etme eşiklerimiz, zaman yönetimimiz gibi çok temel fakat ciddi konuları konuştuk. Herkes fedakarlığını yaptı. Hayatımızın en genç ve dinamik bölümünü yaşamamayı, bundan ziyade sabah akşam çalışıp bir şeyleri başarmak için bu yolda beraber yürümek istediğimiz kararına vardık ve 1.2 Milyon TL değerleme ile yatırım teklifini kabul ettik.

SB’nin Kurulum Anı

İşte her şey böyle başladı. Tarihler 18 Ocak 2019’u gösterdiğinde Perpa’da Ticaret Odası’na gidip, SB’yi kurduk. Tabii akabinde çeşitli haberler, eş dosttan tebrik mesajları, girişimcilik ortamlarından hayırlı olsun mesajları ile bir hafta geçti. Biz ise tedirgindik. Henüz 19 yaşındayız, ciddi bir sorumluluğu aldık. Eğitimimiz de var fakat gel gör ki sahada her şey değişiyor.

Günümüze Hızlı Bir Geçiş

Sonraki süreci biraz hızlı anlatacağım zira günümüze artık dönmek istiyorum. Geçen süreç içinde bir dönem BTM’deki varlığımızı askıya alıp Home Office’e geçtik. Sonra tekrar BTM’ye geçtik. Bu dönemde farklı bir yerleşkeye geçilmişti, eski yapı endüstri binasına (bundan da bir önce Polat Tower’a taşınılmıştı). Multiplayer oyunlar üreten bir firma olma ideolojisinden “Milyarları eğlendirme” sloganıyla hareket etme mottosuna pivot (bir firmanın tabiri caizse batmamak için strateji ve operasyon yöntemini değiştirmesi) yaşadık. Kelime Avcılarını bitirdik, burnumuz sürttü ve mükemmeliyetçi olmamamız gerektiğini çok güzel bir şekilde öğrendik. Sonra bir anda 3 kişiden 11 kişi olduk ve artık farklı projelere giriştik. Akabinde Voodoo‘nun bir e-postası üzerine onlarla çalışmaya başladık.

Hypercasual ve Başlangıç Aşamasında Çalışılan Partnerler

Henüz hypercasual oyun tabiri duyulmamış ve Türkler tarafından yapılmıyor iken, biz çok oyunculu bir oyunumuzda (OctoJump) bu mekanikleri farkında olmadan yapmıştık. Derken Lion Studios, Homa Games, Mynet FunPac, Rollic gibi firmalarla zaman içerisinde sözleşmeli olarak, bazen prototip bazen sabit ödemeli fatura kesecek şekilde, farklı anlaşma parametreleriyle ortak olup stüdyo olarak oyunlar geliştirdik.

Fiziksel lokasyonumuz henüz 11 kişi iken BTM’deki Post Kuluçka Odaları (yatırım almış girişimler, açık ofisten farklı olarak daha özerk bir odada çalışabilsin diye tahsis edilen odalar) biz daha da büyümek istediğimiz için yetmeyince BTM’den çıkıp ofis açma kararı aldık. Bu dönemde 4.2 Milyon TL değerleme üzerinden bir devam yatırımı daha aldık ve 2020 ortalarında, İstanbulun göbeğinde, Çağlayan adliyenin hemen yanında gözde iş merkezlerinden biri olan Ortadoğu İş Merkezi‘ne konuşlandık. Burada her şeyi tek tek bizler, ben Ömer ve Ümit, ellerimizle yaptık. Sıfırdan bir ofis oluşturduk.

Burada bir süre geçirdikten sonra güncel ve son lokasyonumuz olan Mecidiyeköy’de Trump Towers’ın çaprazında bulunan, Yimtaş Honeycomb Plaza‘nın 360 panoramik manzaralı en üst katını kiraladık. Bu sefer biz bu gibi inşaat ve teçhizat kurulum işlemlerine zaman harcamayalım diye düşünüp Altıpatlar Mimarlık Ofisi ile anlaşarak yeni ofisimizi oluşturma ve taşınmanın heyecanını ekipçe yaşadık.

An itibariyle 18 kişilik bir takıma, beraber zaman geçirirken keyif aldığımız, yaşanabilir, eğlenilebilir ve en önemlisi (genellikle benim için 🙂 ) yatılabilir bir ortama sahip olduk.

Yaşadığım tüm deneyimlerde, insan ilişkileri, takım arkadaşlarımın seçimi ve aday eleme süreçleri, istifa isterkenki psikolojik savaşlar, insanların hayatına ortak oluş, nakit akışında gecikme tahammülünün bile olmaması gereken ekonomik stabilite, iş ve üründe kalite anlayışıyla kurulmadan dahi önce edindiğimiz mottolar ve amaçlarla halen devam etmekteyiz.

Her şeyi sıfırdan kuran, 2 kere death valley yani girişimcilerin artık her şey bitti buradan çıkış yok dediği ölüm vadisi anını yaşayan, yıllardır verilen fedakarlıkları ve savaşları düşünen bir girişimci olarak; yaşadığım tecrübeleri, edinimleri ve karşılaştığım bazı durumları sizlerle paylaşmak istediğim için ise kendimi dijital mecrada yazı yazarken buldum.

Sorulan bir soru ve merak üzerine, Bilgisayarımdaki Programlar;

  • ActorCore AccuRIG
  • Advanced IP Scanner
  • After Effects
  • AnyDesk
  • Android Studio
  • Arduino
  • Blender
  • CMake
  • Cinema 4D
  • Dahua Config Tool
  • Dev C++
  • Discord
  • dnSpy
  • Eclipse
  • Effect Hosue
  • EnGoPer
  • Enigma Virtual Box
  • FileZilla
  • Geany
  • Ghidra
  • Github Desktop
  • HxD
  • IDA Freeware
  • IP Installer
  • Immersed Agent
  • IntelliJ IDEA
  • Lens Studio
  • Marvelous Designer
  • Maya
  • Media Encoder
  • MeshLab
  • Meshmixer
  • Meta Spark Studio
  • MySQL Workbench
  • Notion
  • Oracle VM VirtualBox
  • Photoshop
  • Plastic SCM
  • Power BI
  • Putty
  • PyCharm
  • RealityCapture
  • RenderDoc
  • Resolume Arena
  • Slack
  • SmartfoxServer
  • SmartPSS
  • Sourcetree
  • Spine
  • Spyder
  • Substance 3D Designer
  • Substance 3D Modeler
  • Substance 3D Painter
  • Termius
  • Trello
  • Touch Designer
  • Twitch Studio
  • Unity
  • Unreal Engine
  • VMWare Workstation
  • Visual Studio
  • Visual VM
  • WinDbg
  • Workfolio
  • XAMPP
  • xCode

    ve bir kaç alakasız program 🙂

İş Dışında Neler Yapıyorum?

Bu kadar iş ve sektör hayatı dışında tabii ki benim de hobilerim, yapabildiğim çeşitli aktiviteler, sporlar ve ilgi alanları var. Kimisini yıldan yıla yapabilirken bazıları hayatımın orta noktasında olabiliyor. Bunlar;

  • Motorsiklet Gezisi
  • Paten
  • Kaykay
  • Bisiklet
  • Masa Tenisi
  • Kayak
  • Eskrim
  • Modern & Geleneksel Okçuluk
  • Hobi Fotoğrafçılığı (Kesinlikle Nikon 🙂 )
  • Yüzme
  • Yürüyüş & Hiking
  • İstanbul’un sahillerinde piknik & kitap okumalı dinlenme
  • Youtube & Udemy için ders içerik üretimleri
  • Twitch yayınları
  • Güncel etkinlik, konser ve standup gösterimleri

    diye uzayıp gider 🙂

    Benim hakkımda şayet bilgi sahibi olduysak sizlere naçizane tecrübelerimi ve görüşlerimi anlatmaya, yazmaya başlayabilirim.

    Bu arada herhangi bir sebepten dolayı benimle iletişime geçmek isterseniz;